Beyaz Gemi Özeti – Cengiz Aytmatov

Beyaz Gemi özeti en çok okunan özetlerden biridir. Beyaz gemi romanı, çocuk saflığın ve geleceğin temsilcisidir. Beyaz gemi romanında, ana kahramanının çocuk olması nedeniyle önemli görülen bu romanda konu olarak annesi ve babası tarafından terk edilen bir çocuk. Dedesi tarafından büyütülmesi, yaşadığı hayal kırıklıkları ve kaptan olduğuna inandığı babasını araması işlenmiştir.

Beyaz Gemi Özeti Kitabının Özellikleri

• Beyaz Gemi kitabının türü romandır.
• Beyaz Gemi kitabının yazarı Cengiz Aytmatov‘dur.

Beyaz Gemi Kitabının Önemi

Cengiz  Aytmatov’un ses getiren eserlerindendir. Dede geçmişi , çocuk ise geleceği temsil eder. Yıllardır yazarın vermek istediği mesaj ve karakterleri birbirleri ile fazlasıyla uyumludur.

Beyaz Gemi Kitabının Şahıs Kadrosu

Mümin Dede: Çalışkan ve yardımsever bir insan olan Mümin geleneğin temsilcisidir. Ana kahraman olan çocuğun dedesidir.

Çocuk: Anne ve babası tarafından terk edilmiş olan çocuk hayalperest ve mutsuzdur. Doğayı çok sever. Beyaz geminin kaptanı olduğunu düşündüğü babasına kavuşmak için kendini sulara atar.

Orozkul: Katı davranışları ile dikkat çeken şahıstır. Devletin yani rejimin sembolüdür. Orman görevlisi olarak devlet adına çalışır. Mümin Dede’nin damadı olan Orozkul yaptığı kötülüklerle dikkati çeker.

Beyaz Gemi Özeti – Cengiz Aytmatov

Beyaz Gemi Kısa Özeti

Sarı-Taş Vadisi’nde üç aile oturmaktadır: Çocuğun dedesi Mümin ve üvey ninesi, Mümin’in kızı Bekey ve damadı Orozkul, Seydahmet adında bir işçiyle karısı Gülcemal. Romanın başkahramanı çocuğun köyde arkadaşı olmadığı için yetişkinlerle vakit geçirmektedir. En büyük zevki “Tank, Kurt, Eyer ve Deve” adını verdiği kayalarla konuşmak ve dedesinin verdiği dürbünle ara ara gördüğü beyaz gemiyi gözlemlemektir. Çocuk kendisini terk eden anne ve babasına rağmen, babasını beyaz geminin kaptanı olduğunu düşünmektedir. Mümin dede ise çocuğu en iyi şekilde yetiştirmeye gayret göstermektedir. Ailenin en sıkıntılı bireyi ise damat Orozkul’dur.

Orozkul çocuğa çok kötü davranmaktadır. Maral Ana soyundan geldiğini düşünen Mümin, torununa da marallarla ilgili masallar anlatarak büyütmüştür. Orozkul intikam almak için Mümin’in maral vurmasını sağlar, ölü maralı gören çocuk büyük yıkıma uğrar. Üstelik dedesinin yaptığını duyduğunda hayata olan inancı kalmaz. Tek hayali beyaz gemideki babasına kavuşmaktır. Balık adam olup babasına kavuşacağını düşünerek kendini dalgalara atar ve sularda gözden kaybolur.

Beyaz Gemi Uzun Özeti

1970 tarihinde yayınlanan Beyaz Gemi romanı, ünlü Cengiz Aytmatov tarafından ilk olarak 1970 yılında yayınlanmıştır.

Tarihine bağlı ve çalışan biri olan Mümin Dede, küçük torununa bakmak için çalışmaya devam etmektedir. Çünkü anne ve babası torununu terk etmiştir. Çocuk olarak romanda geçen Mümin Dede’nin torunu hayalperest bir çocuktur. Dedesinin anlattığı birbirinden ilginç efsaneler onun hayalperest dünyasını daha da derinleştirmektedir. Maral Ana efsanesi bu efsanelerden bir tanesidir.

Maral Ana efsanesine göre Kırgızlar hain bir saldırıya uğrar ve hepsi ölür. Kırgızlar ölen hanları için tören düzenlerken saldırıya uğramış ve hazırlıksız yakalanmışlardır. Tüm Kırgızların öldüğü düşünülse de saldırı anında ormanda bulunan bir kız ve bir erkek sağ kalır ve saldırı yapanları takip eder. Takip edilirken yakalanırlar ve uçurumun kenarına getirilirler. Tam öldürülmek üzereyken Maral Ana gelir ve çocukları almak ister. Çocukları Maral Ana’ya vermeyi kabul ederler ancak bir uyarıda da bulunurlar.

Çocuklara dikkat etmesi gerektiğini ilerde bir gün atalarının intikamını almak için Maral Ana’nın soyunu kurutabileceklerini söylerler. Maral Ana bu uyarıya rağmen çocukları alır ve onları yanında Isık Gölü’ne götürür. İlerleyen zamanlar onlarında çocukları olur ve Kırgız soyu devam eder. Zaman içerisinde Kırgızlar ve Marallar barış içinde yaşamaya başlarlar. Yıllar sonra Maral soyundan geldiğini göstermek isteyen iki kardeş bir beyaz maralı öldürür ve boynuzlarını babalarının mezarlarına koyarlar. Zamanla bu bir adet haline gelir ve insanlar maralları öldürmeye başlarlar. Beyaz marallar bu sebeple Isık Gölünü terk ederler.

Çocuk bu hikaye sayesinde marallara karşı büyük bir sevgiyle büyür. Dedesinin dürbününü alır ve dağın eteklerinden çevreyi seyreder. Beyaz Gemi ise en büyük hayalidir. Isık Gölü’nün üzerinde Beyaz Gemi aynı saatlerde gelip geçer. Zamanla çocuk kendisini terk eden babasının o gemide olduğunu hayal eder. Hatta bazen kendisinin yarı insan yarı balık bir canlıya dönüştüğünü de ve yüzerek babasına gidebileceğini hayal eder.

Mümin Dede Orozkul adındaki damadının yanında çalışır. Orozkul orman işçilerinin amiridir. Yine bir gün dağdan tomruk getirirken tomruk taşlara sıkışır. Atı çok uğraşsa da tomruğu ordan çıkaramaz ve çok yorulur. Bunun üzerine Mümin Dede atını dinlendirmesi gerektiğini ve Orozkul’un da gidip torununu okuldan almasını söyler. Ancak Orozkul kendisine akıl verilmesine çok sinirlenir ve hiç bir yere gitmeyeceğini söyler.

Mümin Dede ise hayatında ilk kez Orozkul’a karşı çıkar ve kendisi torununu almaya gider. Bunun üzerine Orozkul çok sinirlenir ve Mümin Dede’yi işten kovar. Bununla da yetinmeyerek kızını da boşayarak onu da evden kovar. Mümin Dede’nin kızı evden kovulmasını babasına mal eder ve ona çok kızar. Çocuk dedesinin üzgün halini görünce Maral Ana’dan Orozkul’a bir bebek getirmesini ister. Bir bebeği olursa Orozkul’un iyi bir insan olabileceğini düşünür. Rüyasında Maral Ana’nın bir sepetle kendisine doğru geldiğini görür.

Bu sırada Orozkul nehirdeki tomruğu çıkarmak için uğraşırken Mümin Dede affedilmek umuduyla damadına yardım eder. Bu sırada nehrin karşısında iki yetişkin bir yavru beyaz Maral görünüverir. Hasta olan çocuk evde uyurken bir silah sesi ile uyanır. Dışarı baktığında dedesinin üzgün üzgün ateşin başında oturduğunu görür.

Çocuk ateşin başındaki kesik başı görünce donup kalır. Bu Maral Ana’ya aittir. Orozkul ve arkadaşları onun etini yemektedir. Çocuğun tüm hayalleri darmadağın olur. Artık orada daha fazla kalmak istemez ve bir balık olup Beyaz Gemi’deki babasının yanına gitmek için nehir kıyısına gelir. Kendisini suya bırakır…